3 Kasım 2012 Cumartesi

21 mayıs 1864 cerkes sürgünü

21 Mayıs 1864... 

Çarlık Rusyası, 300 bine yakın asker ve modern silahlarla saldırmasına karşın 1856 yılına kadar Kafkasya'ya tam hakim olamadı. Özellikle Batı Kafkasya'da direnişler son dönemde çok çetin geçiyordu. 1856'da Paris Konferansı'nda Osmanlı ve Avrupalı müttefikler tarafından Kafkaslılar yalnız bırakıldı. Paris Konferansı sonuçlarına göre Rusya, Kafkasya'da ne isterse yapabilecekti. 1859'da Şamil'in de teslim olmasıyla Doğu Kafkasya'da savaş hemen hemen bitmiş, Rusya bütün gücüyle Batı Kafkasya'ya saldırmaya başlamıştı. 1860-1864 yılları arasında (ki bu savaşlarda bütün Kafkas boyları yer almışlardı) Batı Kafkas Cephesi yeniden kurulmuş ve çok çetin çarpışmalar olmuştu. Çarlık acımasız bir vahşet uyguluyordu. Köyler yakılıyor, ekinler yok ediliyor, mallar yağmalanıyordu. Halkın direncini kırmak için çar orduları halkı sürgüne tabi tutuyor, geri dönüş umutlarını kırmak için, gözleri önünde köylerini yakıyordu. Boşaltılan topraklara Kazak ve Rus köylüleri yerleştiriliyordu. 

Bir yandan süregelen savaş, bir yandan sürgünler ve soykırım, 1864 baharına kadar devam etti. 1864 Mayıs ayında her boydan Kafkas savaşçıları, Soçi yakınlarında Aybgo Suyu yakınlarında yeni bir cephe açtılar. 7-11 Mayıs tarihleri arasında Ruslar'a büyük kayıplar verdirdiler. Bunun üzerine Kafkasya'daki Rus birlikleri dört koldan bu son cepheye saldırdılar. Çerkeş güçleri ağır top ateşi altında günlerce dayandılar... Hepsi şehit olana kadar... 

Ve 1864 yılının Mayıs ayının 21. günü Rus orduları Soçi yakınlarında Kbaada çayırlarında (şimdiki adıyla Krasnaya Polyana) büyük bir zafer şöleni ve resmi geçit yaparak, Kafkasya'nın düşüşünü kutladılar. General Yevdokimov, Kafkasya sorununun bittiğini Çar'a müjdeliyor, dağların yüksek noktalarında direnişi sürdüren küçük grupların da takip edilerek yok edileceğini bildiriyordu. 

Yevdokimov'a göre kesin çözüm, Çerkesler'in topraklarından sürülerek denizin öteki yakasına kovulmalarıydı. Kuban ötesinde kalan ve boyun eğen halk bile onun gözünde zararlı ve tehlikeliydi. Onların da sürülmeleri gerekiyordu. 
Ve böylece... 1864yılı, sürgünün en yoğun olduğu yıl olarak tarihe geçti. Lapinski'ye göre, 10 Temmuz 1864'e kadar 200 binden fazla Çerkeş, gemilerle Osmanlı limanlarına taşındı. Tarihçilere göre, Çar ve komutanlarının emriyle 19. yy.'da Osmanlı topraklarına 1.600.000 civarında Çerkeş sürgün edildi. 

İşte 21 Mayıs 1864, Çerkeş halkının belleğine böyle kazındı. Çar ve orduları için zafer, Çerkesler için acının, hüznün, sürülüşün, bölünmüşlüğün ve ölümün günü... 

21 Mayıs'lar, her şeye rağmen Çerkeş halkının yaşama direncinin ifadesidir. Direniştir, başkaldırıdır, diriliştir. Tüm zalimlere inat, Çerkesya'nın yeniden var olma mücadelesidir. 

21 Mayıs'lar, halkımızın belleğine kazınan tüm bu acıları, savaşları insanlık dışı uygulamaları dünyaya haykırmak istediğimiz gündür. 

21 Mayıs'lar dün, bugün, yarın perspektifinde ulusal-kültürel kimliğimizi yaşama ve yaşatma isteği ile geleceğe ışık tuttuğumuz günlerdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder